18 Ocak 2014 Cumartesi

Decomposition of VG to acrolein (Kaynak 2 - 1. Bölüm)

Bu testin ilginç bir kapsamı gliserinin ayrışıp akroleine dönüşmesinin teyididir. Bu birikim genelde akrolein gazının yapısındaki bir bölümün ani polimerleşmesinden* ortaya çıkar. Deney gösteriyor ki bu tutar oldukça çoktur ; zaman zaman fark edilen acı ve keskin koku, tamamiyle açığa çıkan akroleinden* kaynaklanmaktadır. Diğer hangi uçucu zararlı ürünlerin çeşitli ağırlıktaki polimerleşmiş akroleinin ayrışmasından sonra ortaya çıktığı ise bilinmemektedir. İnternette akrolein hakkında fazla detaylı kaynak yoktur, fakat burada ilginç bir makale vardır; (……………..)


Polimerleşme ihtimali olmamasına rağmen –diğer ürünler ve reaksiyonları da kapsayacak şekilde- akrolein oluşumunda kimyasal açıdan ufak da olsa bir şüphe mevcuttur. Asıl konu polimerleşmenin ne kadar az olduğu ve azaltmak için neler yapılabileceğidir. (VG’nin ufak bir yüzdesi polimerleşmeyi önerilen miktara düşürmekten daha çok karışımın kaynama noktasını düşürmeye yardım edebilir. Hepsini ayıklayamamasına rağmen üretilen akroleini tutup ayıklamak için bazı zararsız kimyasal yollar vardır; kaynama noktasını düşürmek için az miktarda alkol eklemek vs.). Akroleinin büyük tehlike arzetmesinin sebebi yüksek derecede reaktif olmasıdır. Akrolein tütünü nemli tutmak için eklenen gliserinden kaynaklanan, tütün yakıldığında açığa çıkan bir çok toksinden biridir. Bu maddenin bazı yiyeceklerde pişirmeden sonra gözlemlendiğine dair küçük çevresel bir geçmişi vardır.
Bu, gliserinin atomizerde ayrışmasını görmek için daha önceden önerdiğim basit ve kesin bir deneydir. Bu bahsedilen deney bir atomizer kullanılarak yürütülmüştür, fakat benim söyleyebileceğim kadarıyla testin güvenilir olabilmesi için ara sıra kullanım yerine sürekli kullanım tavsiye edilir.
VG sıvının sadece bir bölümünü oluşturduğundan dolayı, düşük ısılarda yüksek oranda buharlaşması onun ayrışacağını göstermez. VG’nin belli bir kısmında kademeli damıtma uygulanır ve bazı VG molekülleri normal kaynama noktasına veya bir ihtimal daha yüksek ısıya ulaşır (bu kaynama noktasında aynı zamanda buharlaşma başlar). Karışımın kaynama noktasının düşecek olmasına rağmen, moleküllerin buharlaşma ısısı çan eğrisi gibi bir şeyi takip ederler öyle ki bir bölümü yine de buharlaşma ısısına ulaşır. Bobinde ve Wickde belirlenen ısı değişimleri ayrıca bu olayda rol oynar.
Ancak burada paniğe gerek yoktur, VG bazlı karışımlar genellikle bu olayı tolare eder fakat bu konu yine de daha geniş bir araştırma gerektirir.
Bu makalede yazar, ürünlerin zararlı seviyelerde olmadığını gösteren yedi araştırmadan bahsetmiştir : (……………………..) Gerçi bu araştırmalar VG bazlı likitlerle yapılmamış olabilir.
Buradaki akrilamit oluşumunun yüksek ısılarda pişirilmiş yiyecekler sonrasında üretilen akrilamitle bir benzerliği yoktur.

Exogenesis :
Ufak miktarlarda akrolein üretildiğine katılsam da emin değilim. Çünkü olsaydı yapışkan madde belirgin bir şekilde kokulu ve sarı olurdu ki öyle değil.

Alıntı:
“Akrolein yapısı gereği oda sıcaklığına bırakıldığında çok kötü bir koku ile sakızımsı bir tortu bırakarak polimerleşmeye meyillidir.”
‘Buhar’ gibi duman benzeri bir madde üretildiğinde kötü bir ‘yanmış gres’ kokusu olmamasına biraz şaşırmıştım, gerçi sona doğru biraz koku gelmişti.
Külleşmiş yapışkan maddenin sarı renginin muhtemelen inorganik kalay tuzundan veya diğer metallerden kaynaklandığına katılıyorum. Emin olmak için bir test yapabilirim fakat parçaların ufaklığı bunu çok zor kılıyor.
Buhar cihazlarının periyodik bir şekilde aralıklı çalışmaları olduğu kadarıyla nadiren yoğun kullanımları ve hatta bazı kısa kuru kuruya yakma(parlamayan) evreleri de vardır. Yani hepsi ele alındığında elde edilen sonuçlar manuel bir şekilde yapıldığındaki ile elde edilenle aşağı yukarı aynıdır(Sun Vaporer bunu kanıtlayabilir veya aksini iddia edebilir).

Kinabaloo :

Akrolein ayrışan ilk üründür. Bir kısmı polimerize olacaktır, bir kısmı bobinin yoğun ısındığı sıralarda bozulacaktır. Kimse akrolein polimerlerini görmeyi beklememelidir fakat yanmış/bozulmuş ürünler görülebilir. Olaya dahil olan diğer bir madde ise havadır. Belki, eğer likit tarafından emilmezse kalay da sayılabilir. Muhtemelen bu maddeler akroleinden yapışkan maddeye geçişteki reaksiyonlarda bir rol oynar. (Belki ufak miktarda toz ve polen gibi havayı kirleten maddeler de buna dâhil olacaktır)
Bazı yaklaşık değerler için bir hesaplama yapılabilir. Nüfuz eden VG’nin miktarını biliyoruz(likit hacminin %50’si) ve yapışkan maddenin miktarını tahmin edebiliriz. Ardından o kadar yapışkan maddenin içinde bozulma işleminden sonra ne kadar akrolein oluşacağını tahmin ederiz. Bu, bize VG’nin yüzde kaçının bozulduğunu gösteren bir rakam verir.
Benzer bir yolla, ne kadar akroleinin gaz olarak uçtuğunu hesaplayabiliriz (aynı zamanda bazı hafif polimerler de uçabilir). Yoğunluğun kokuyu algılama sınırının altında olduğunu varsayabiliriz(0,05mg/3). İçe çekilenin büyük bir miktarı havadan geçer. İki bileşenin ve onların yoğunluklarının faz değişimindeki miktar yükselişini almak bizi yaklaşık olarak ‘maksimum akrolein salınımına’ götürür.
Aynı zamanda buhardaki akroleini, polimerleri hatta diğer reaksiyon ürünlerini, belki filtre, yoğunlaşma veya bir tepken üzerinden fokurdatarak yakalamayı denemek ilginç olacaktır.
Bu ayrıştırma geri çevrilemez, akroleinin suyla karıştırılıp gliserin elde edilmesi muhtemel değildir.

Exogenesis :

Bobinin yanındaki buharda bir miktar akrolein oluştuğunu varsaydığınıza dair bir kanıya vardım. Bu durum daha analiz edilip kanıtlanmadı, gördüğüm tek şey bir imalatçının geçerli analiz raporunda “belirlenmedi, kanıtlanmadı” ibaresiydi.
Öyle ya da böyle kesin bir sonuca ulaşmak için kendime ait GC/MS ekipmanımın olmasını dilerdim ama yok. Yani o yönde veya bu yönde önemli kanıtlar ortaya çıkmadıkça, yapılan varsayımlar sonuçsuzdur.


*1 : (Monemerlerin bir araya gelip polimerleri oluşturmaları esnasındaki kimyasal reaksiyonlara denir)
*2: (acrolein ; acrid(ekşi, keskin) oil(yağ) anlamına gelmektedir)

Hiç yorum yok: