18 Ocak 2014 Cumartesi

Gliserin Buharı ve Akrolein - Sorunlar (1.Bölüm)

Birçok kişi, e-sigara buharındaki ayrışmış gliserinden ortaya çıkan akroleinin solunuyor olmasının mümkün olup olamayacağını sorguluyor. Aşağıda bununla ilgili bir görüş var (Ama bunun bir görüş olduğuna dikkat edin).


Kısa versiyon

Uygun çalışma koşulları altında yapılan tahlillerde pozitif sonuç çıkmadığı için, yeni üretim e-sigaraların cüzi miktarlarda akroleinden daha fazlasını ürettiklerini gösteren bir bulgu yoktur.
Ama standart dışı teçhizat için (örn. om-altı RBA kullanımı), hiçbir ispat dayanağı bulunmamaktadır; hiçbir tahlil yapılmamıştır.
Akrolein üretmek amacıyla yapılan laboratuvar 'tahlil'inde e-likidi ısıtmak çok kolaydır; makina yerine gerçek bir insanın kullanımındaki gerçek e-sigarayı taklit etmenin imkansız olacağı o koşullarda - (a) şahıs dumandan boğulur; çünkü (b) o aşamada aerosol ürünü buhara değil, dumana dönüşür.
e-sigara buharında ölçülebilir miktarda akrolein tespit ettiğini iddia eden hiçbir 'tetkik', gerçeğe uygun bir tahlil düzeneği kullanmamıştır; 'gerçek' e-sigara buharında akrolein tespit edilemeyeceğini biz zaten biliyoruz. Biz asıl gerçekleri zaten biliyoruz (ticari rakipler tarafından finanse edilen araştırmalarda uydurulanlar haricindekileri).
Biyodizel yan ürünü olan gliserin konusu belki de bu yüzden çok daha önemli; o da aşağıda açıklanıyor.

Açıklama

Gliserin aşırı ısıtıldığında [1] ayrışınca (yani 'yakılınca'), zehirli bir kimyasal olan akrolein üretilmiş olur. Bu da demek oluyor ki, hemen hemen bütün yedek likitler gliserin (diğer adlarıyla gliserol, gliserin, VG) içerdiğine göre, e-sigaradan çekilen buharda akrolein bulunma ihtimalini sorgulamak için ortada hakiki bir gerekçe var. '%100 VG' likitlerdeki gliserin oranı, %75 civarından (%75 gliserin + %10 saf su + %15 aroma şeklinde) %20 ya da daha azına kadardır (normal bir e-likit karışımı 70/30 PG-VG + aroma, dolayısıyla da 63-22-15 PG-VG-aroma şeklinde olabilir). Bir e-likit yedeğindeki en yüksek gliserin miktarı yaklaşık %90 (malzeme son derece ağdalı, yoğun ve yapışkan olacağı için, olağandışı görünse de), en düşüğü ise 0 ile %5 arasıdır.

'VG' teriminin sıklıkla kullanılma sebebi, geçmişte, hayvan leşi, biyodizel yan ürünü ve bitki (hurma yağı ya da hindistan cevizi yağı) gibi seçenekler arasında bitkisel kaynaklı gliserinin buhar için en iyi seçenek olmasıdır. Sentetik gliserin gibi kolay bir kaynak yoktu.

Akroleini neden solumuyoruz?

Buharla beraber akroleini, cüzi miktarlar haricinde, solumuyor olduğumuzu gösteren birden çok sebep var [2]:

1. Atomizer, sıvı soğutmalı bir ısıtıcı parçadır. Atomizer bobininin akrolein üretecek kadar ısınabilmesi için, onu soğutacak hiç likit olmaması gerekir. Soğutacak sıvı yoksa, o zaman ısı yükselebilir ve bobin çok ısınabilir. Akkor haline bile gelebilir; ama eğer sıvı yoksa, o zaman akrolein de üretilemez.

2. Gliserine herhangi bir şey katmak, onun kaynama noktasını düşürür. Bu da demek oluyor ki, gliserin+katkı maddesi karışımı 280 derecenin çok daha altında kaynayacaktır ve bir karışımın kaynama noktası aslında bu değerin en fazla yarısı kadar olabilir. (Suyun çok daha düşük bir kaynama noktası vardır, PG'ninkiyse sadece 188 derecedir.)

3. Atomizerin içindeki negatif basınç ve hava akımı da soğutma etkisini artırıp, kaynama noktasını düşürebilir.

4. Duman safhasına ulaşılana kadar muhtemelen hiçbir zaman önemli miktarda akrolein üretilmeyecektir ki, zaten bu safha buharın solunmasının imkansız olduğu noktanın çok daha ötesindedir.

Akrolein iğrenç kokar

Yemeklik yağı tavada yaktığınızda, çıkan dumandan gelen keskin kokudur o (akrolein kokusu). e-sigara buharındaki çok az bir miktarı bile kolaylıkla fark edilebilir. İşte bu yüzden, kuru buhar çektiğiniz zaman içmeye devam etmezsiniz, çünkü sonraki nefeste yanık tadı gelecektir ve yanık tadı duman, dumansa zehirli maddeler demektir.

Duman hatalı buhar protokollerinin kaçınılmaz bir sonucu olduğu için, bir şekilde hatalı protokolleri kullanan laboratuvar e-sigara tahlillerinin de ilginç bir özelliği var. Bir insan o çeşit maddeleri solumayı başaramaz; bir deney cihazıysa tamamen nemli buhar ile sıcak, kuru ve zehirli duman arasındaki farkı bile anlamaz. Mesela, deney cihazının fotoğraflarının çekildiği birçok laboratuvar tahlili, e-sigaranın ters (tepetaklak) çalıştırıldığını gösteriyor ki, o pozisyonda kuru kalması ve yanık tadı vermesi neredeyse garanti edilmiş oluyor (sanki e-sigara, elektrikli su ısıtıcılarınız misali, yerçekimiyle çalışan sıvı soğutmalı bir ısıtma cihazıymış gibi - su ısıtıcıları bile tepetaklak çalışmıyor). Protokoller hassas (çalıştırma açısı, nefes uzunluğu, nefes arası zaman aralığı, maksimum nefes sayısı, nefes hacmi, vs.) ve tütün sigarasının tahlil protokollerinden esas itibarıyla farklı olduğu için, bu tür laboratuvar tahlilleri aykırı sonuçlar yaratmaya meyilli olacaktır. Akrolein tespiti, bunun gibi hatalı bir laboratuvar tahlilinin tipik bir örneği olacaktır.

e-sigara buharını ölçen birçok laboratuvar tahlili arasında hatırı sayılır kalite farkları olması muhtemeldir. Mesela, Intellicig UK gliserini ana e-likit dolgu maddesi olarak kullanan ve kendi yerel üniversiteleriyle dışarıdan gelen vasıflı öğretim görevlilerinin gözetiminin yanısıra kapsamlı laboratuvar tahlil tesislerine de sahip olan ilk büyük ölçekli gliserin kullanıcı grubuydu. 300 dereceye varan ısılarda tahliller yaptılar ve ölçülebilir miktarda akroleine rastlamadılar. Ürünleri için farmasötik lisans alan dünyadaki belki de ilk e-sigara şirketi oldukları ve hiçbir kusuru göze alamayacakları için, muhtemelen bu tahliller zaman zaman tekrarlanıyordur. Herhalde epey kesin bir şekilde denebilir ki, onlar bir sorun olduğunu düşünmüyorsa, konuyu kapanmış kabul etmek için yeterli bir sebeptir bu [3].

Peki en büyük sorun akrolein midir?

Şu anki asıl gliserin sorunu, akrolein meselesi olmayabilir, çünkü her halükarda bir e-sigara kullanıcısının en önemsiz miktardaki akrolein haricinde herhangi başka bir şeyi soluyor olması pek mümkün değil, neredeyse hiç ölçülemeyecek kadar az olan hiçbir şey de zehirli değildir. Şu anki asıl sorun, biyodizel yan ürünü meselesidir; özellikle de hint fıstığı fidanı meselesi. Biyodizel imalatı birçok bitkisel kaynağın kullanımını kapsıyor ve modern çağda hint fıstığı da bunlara dahil. Dizel yakıtının yanısıra, gliserin de yan ürün olarak üretiliyor. Sorun şu ki, hint fıstığı insanlar için zehirli: Esterleri kanserojen.


Hiç yorum yok: